Dost olmak!Her insanım diyenin dostluk yapa bileceği ama çağımızda insanlarımızın çoğunun beceremediği bir insani tavır!
Dostluk; “ DOSTUM” demekle olmayacak kadar ağır,insanı hafifletip huzurlu yaşamasına vesile olan onurlu bir duruştur.
Dost olmak için; yürek,emek,vefa,menfaatlerinden vaz geçe bilmek,en zor zamanlarda bile fedakar olmak,kara kutu olmak yani ağzı sıkılık,sırdaş olmak,ne pahasına olursa olsun sırları ifşa etmemek ve en önemlisi sevgi lazımdır.Kısaca,iyi insan olmak lazımdır.
İnsanın dostu ailesidir sözü çok dar kapsamlı olur.Evet insanın dostu elbette ailesi olmalıdır.Ama aile gerçekten dost ola bilecek kapasitede ise o zaman dost olarak kabul edile bilmelidir.Sahtekar bir baba,eşinden bir çok meseleyi saklayan bir eşi veya çıkarları için ailesine yalan söyleyen bir kardeş elbette dost olarak görülemez.Çünkü dost hilesiz olmalıdır.
Dost olmak kolay değildir.Dost bulmakta kolay değildir.Çıkarlar çatıştığında arkasını dönen insanın dostluğundan söz edile bilir mi? Nasıl ki miras bölüşülürken diğer kardeşlerden fazla almak için uğraşan kardeş iyi bir kardeş olarak kabul görmezse,en ufak çıkar ilişkisinde arkasını dönen kişiden de dost olmaz.
Dost;her hal ve şart altında menfaatinden vaz geçip dostunu koruyan ve gözeten insandır.
Bazıları gizli metreslerini “dost tutmak” diye isimlendiriyorlar.Fahişeden dost olmaz.
Zamanın birisinde Erzurum’da üç arkadaş varmış.Arkadaşlardan birisi çok zenginmiş.Zengin olan adamın üç dostu varmış.Birisini canından çok severmiş.İkinci dostunu da çok severmiş ama birinci dostu kadar sevmezmiş.Üçüncü dostunu ise diğer ikisi kadar sevmazmiş.Özellikle birinci ve ikinci dostuna malını mülkünü yedirirmiş.Tüm malını dostlarına yedirmiş.Öyle bir zaman olmuş ki dilenecek duruma gelmiş.
Bir gün hırsızlık yapmaya karar vermiş.Bir evin içinde tam mücevherleri çalarken ev sahibi uyanmış ve polisleri çağırmış.Polisler adamı yakalayıp karakola götürmüşler.Sabahleyin adliyeye sevk edilirken yoldan geçen en çok sevdiği dostunu görmüş.Polislere yalvararak dostuyla konuşmak istediğini söylemiş ve durumu dostuna anlatmış.Kendisini kurtarması için çalışmasını istemiş.Dostu,hiç umursamamış ve yoluna devam etmiş.O sırada ikinci dostunu görmüş.Aynı şekilde ona da yalvarmış ve kendisini kurtarması içinçalışmasını istemiş.İkinci dostu da oralı olmamış.Yolda yürürken üçüncü dostu ile karşılaşmışlar.Üçüncü dostu onu o halde görünce hemen gelmiş ve durumu sormuş.Diğer dostlarından gerekli ilgiyi görmeyen tüccar yarım bir ağızla olayı üçüncü dostuna anlatmış.Üçüncü dostu hemen adliyeye gitmiş.Ev sahibinin davasından vaz geçmesini sağlamış ve dostunu kurtarmış.İşte o zaman tüccar gerçek dostunun kim olduğunu anlamış.
Üçüncü dost,insanın yaptığı iyiliklerdir.Her zaman insanı koruyan,toplumun gözünde değerinin artmasına vesile olan ve insana saygınlık kazandıran yaptığımız iyiliklerimizdir.
Onurlu yaşamanın en doruk noktası iyi bir dost ola bilmektir.Bize hep iyi bir dost bulmaktan bahsettiler.Halbuki iyi bir dost bula bilmek için önce iyi bir dost olmak gerekir.
Menfaat,makam,mevki,şöhret veya servet için insana arkasını dönen veya sırlarınızı ortaya saçan birisinden dost olmaz.Böylelerinden iyi bir yol arkadaşı da olmaz.Ne pahasına olursa olsun,gözden çıkarılmayacak kadar büyük olmayan hangi kusuru olursa olsun arkasını dönmeyen er kişi gerçek manada dosttur.
Allah bizim böyle dostlardan olmamızı ve böyle dostlar bulmamızı nasip etsin.